TÜDÖKSAD Başkanı Kadir Efe, “ALUEXPO 2025’in verimliliği beklentileri karşılayacak”

470’ten fazla yerli ve yabancı firmanın katılımıyla düzenlenen 9. Uluslararası Alüminyum Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı – ALUEXPO 2025, eş zamanlı gerçekleştirilen 12. Uluslararası Alüminyum Sempozyumu ile birlikte sektör profesyonellerini buluşturdu.
Fuar, Türkiye’nin alüminyum sektöründe ulaştığı noktayı ve gelecek hedeflerini gözler önüne sererken, katılımcılardan da olumlu geri dönüşler aldı.
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Efe, fuar hakkındaki ilk izlenimlerini paylaşarak organizasyonu verimli bulduklarını belirtti, “Fuarı hızlıca gezmeye çalışıyoruz. TÜDÖKSAD yönetimi olarak organizasyonu gayet başarılı ve verimli bulduk. İnşallah fuar verimliliğiyle de beklentileri karşılar. Konuşmalardan da duyduğumuz kadarıyla, geçen seneye göre katılımın iki katına çıkması ayrı bir memnuniyet kaynağı. İlk gezimizde edindiğimiz izlenim oldukça keyifli.”
“Ham madde tarafında ciddi bir ithalat bağımlılığı söz konusu”
Efe, sektörün karşı karşıya olduğu temel sorunlara da değindi. Özellikle ham madde ithalatına olan bağımlılık konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığını ifade etti: “Ham madde tarafında ciddi bir ithalat bağımlılığı söz konusu. Alüminyumda, dökümde bu durum açıkça görülüyor. Özellikle PİK tarafında Türkiye’de üretim olmaması önemli bir problem. Yönetim kurulu üyelerimizden bir arkadaşımızla bu konuya odaklanıyoruz. 30’unda Karabük’te Kardökmak’a ziyaretimiz olacak. Eğer PİK üretimini ve diğer kalemleri içeride yapabilir, geliştirebilirsek sektör açısından çok önemli bir adım atmış olacağız.”
“İhracatta yüzde 1,7’lik düşüş endişe yaratıyor”
TÜDÖKSAD Başkanı ayrıca, alüminyum ihracatında yaşanan yüzde 1,7 oranındaki düşüşe değindi. Küresel enflasyonun bu tabloyu etkilediğini vurgulayan Efe, sektörün dikkatli adımlar atması gerektiğini dile getirdi: “Buradaki en büyük problem değer bakımından düşüş yaşanması. Bütün dünyada enflasyon konuşuluyor; resmi rakamlar düşük görünse de, aslında gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla yüzde 1,7’lik bir düşüş, sektör açısından belirli sıkıntıların ve risklerin işareti. Bunun yollarını bulup, çözüm odaklı adımlar atmamız gerekiyor.”