Sosyal mutabakat olmadan madencilik yapılmaz –

Orman ve zeytinliklerde yarattığı tahribat nedeniyle sık sık eleştirilen madencilik sektöründen dikkat çekici bir öz eleştiri geldi. Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz, geçmişte çevre bilincinin yeterince gözetilmediğini belirterek, “Çevre yok sayılmış, iş güvenliği ve eğitim geri planda kalmış. İşçinin sendikalı olmasına, sesini çıkarmasına izin vermek lazım. Bu yanlışlar madenciliği toplum gözünde olumsuz bir noktaya taşıdı” dedi.
Nefes Gazetesi’nden Şehriban Kıraç’ın haberine göre Yılmaz, madencilik faaliyetlerinin sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu olması gerektiğini şöyle vurguladı:
“Dünyanın neresinde olursanız olun insanı, orada yaşayanları önemseyeceksiniz. Sosyal mutabakat sağlanmadan madencilik yapılmaz. İşletmenin Türk ya da yabancı olması önemli değil; önemli olan uluslararası standartlara uygun çalışmasıdır.”
Kanada ile iş birliği
Türkiye’de madencilik için tahsis edilen orman alanlarının toplam orman varlığının binde 3’ünü, fiilen işletilen alanın ise binde 1’den azını oluşturduğunu aktaran Yılmaz, ruhsatlandırılmış alanın toplam coğrafyanın yaklaşık yüzde 10’u seviyesinde olduğunu ifade etti.
Yılmaz, TMD ile Kanada Madenciler Birliği arasında “sorumlu madencilik” protokolü imzaladıklarını belirterek, sektörün çevresel ve sosyal riskleri daha etkin yönetmesini, uluslararası standartlarla uyumun artırılmasını hedeflediklerini söyledi. Ayrıca madenciliğe dair olumsuz algının yıkılması için bu anlayışın güçlenmesi gerektiğini dile getirdi.
180 bin kişiye istihdam
Türkiye’de madencilik, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1’ini oluşturuyor. Yer altı kaynaklarının toplam değeri 3,5 trilyon doları aşarken, sektörde 180 bin kişiye istihdam sağlanıyor.
2024 yılında 6,1 milyar dolarlık ihracat yapan sektör, 2025’in ocak-ağustos döneminde 4 milyar dolara ulaştı. TÜİK verilerine göre, Ocak-Haziran 2025 döneminde 49,4 milyar dolarlık dış ticaret açığının 20,8 milyar doları madencilikten kaynaklandı. Türkiye’nin 6 bin 500 tonluk altın rezervinin yüzde 20’si işletilmiş durumda ve 461 milyar dolarlık potansiyel hâlen mevcut.